ALT ve ÜST MOTOR NÖRONLAR ve LEZYONLARI
Direkt olarak iskelet kaslarını innerve eden motor (ve kranial) nöronlar ve bunların aksonlarına, ‘alt motor nöron’; alt motor nöronları uyaran üst merkezlere ise ‘üst motornöronlar’ denir.
Alt motor nöron lezyonlarında, o seviyede, kasa giden motor sinir harab olduğu için, kasda refleks, otomatik, istemli hiçbir kasılma ortaya çıkmaz. Dolayısı ile kasda, paralizi, tonus kaybı (flasidite), refleks kaybı, ve atrofi gelişir. Denervasyonun ilk haftalarında EMG’de fibrilasyon ve fasikülasyon dalgaları gibi denervasyon potansiyelleri görülür. Kas tutulumları; hasarlanmış motor sinirin innerve ettiği kaslarla sınırlıdır.
Üst motor nöron lezyonları, ekstremitelerde zayıflık (parezi) veya felç (paralizi) ve kas tonusu değişiklikleri ile karakterizedir. Genel olarak antigravite kaslarında hipertonisite (spastisite) ortaya çıkar. Antigravite kasları alt ekstremitelerde ektansör aksial kaslar; üst ekstremite de ise fleksör kaslardır.
Paralize ekstremitelerde, hipertonisite ve tendon reflekslerinde şiddetlenme (hiperaktif refleksler) be buna bağlı olarak; ‘sustalı çakı fenomeni’ ve ‘klonus’ gibi patolojik refleksler ortaya çıkar. Babinski belirtisi ise, piramidal sistemin harabiyetini gösteren özgün bir patolojik refleksdir.
25 Ocak 2012 Çarşamba
VÜCUDUN AKSİAL VE DİSTAL KASLARININ KONTROLU
VÜCUDUN AKSİAL VE DİSTAL KASLARININ KONTROLU
Beyin sapı ve medulla spinalisin medial ve ventral bölgelerine ait yollar (ventro-medial yollar), gövde kaslarını ve ekstremitelerin proksimal kısımlarını innerve eder. Yani omuz kuşağı, kalça kuşağı ve bunlara ait büyük (aksial) kaslar ventromadial sistem tarafından innerve edilir. Dorso-lateral bölgelerde ise, ekstremitelerin distal parçalarının kaslarına giden motor nöronlar bulunur.
Aksial kaslar, vücudun güçlü kasılan, antigravite kaslarıdır. Genellikle otomatik olarak kasılır ve vücudun postüral düzeltmelerini yapar, yani istemli bir harekete temel oluşturacak postür ve pozisyonları ayarlar.
Distal ekstremite kasları ise, hızlı, ince, hassas hareketleri gerektiren el ve ayak kasları, özellikle de fleksör kaslardır.
Buna göre, beynin özellikle premotor ve supplementer bölgelerinden başlayan, bazal ganglionlar ve beyin sapına uğrayarak, medulla spinalise inen, retikulospinal, vestibulospinal, tektospinal ve anterior kortikospinal yollar, medulla spinalisin ventro-medialinde sonlanarak; ekstensör (aksial ve antigravite kasları) kasların ve motor nöronlarını innerve ederler. Filojenetik olarak daha eski olan bu ventro-medial sistem, insan ve hayvanda, kaba, gros, otomatik hareketleri (yürüme, koşma, postür ve pozisyonlar) integre eder. Filojenetik olarak daha yeni olan lateral sistem ise, kortikospinalis ve rubrospinalisden oluşur ve daha gelişmiş bir fonksiyon olan el ve parmakların istemli fleksiyon hareketlerini yönetir.
Lateral Sistem Yolları
Traktus Corticospinalis Lateralis (Pyramidal yol):
Beyin sapı ve medulla spinalisin medial ve ventral bölgelerine ait yollar (ventro-medial yollar), gövde kaslarını ve ekstremitelerin proksimal kısımlarını innerve eder. Yani omuz kuşağı, kalça kuşağı ve bunlara ait büyük (aksial) kaslar ventromadial sistem tarafından innerve edilir. Dorso-lateral bölgelerde ise, ekstremitelerin distal parçalarının kaslarına giden motor nöronlar bulunur.
Aksial kaslar, vücudun güçlü kasılan, antigravite kaslarıdır. Genellikle otomatik olarak kasılır ve vücudun postüral düzeltmelerini yapar, yani istemli bir harekete temel oluşturacak postür ve pozisyonları ayarlar.
Distal ekstremite kasları ise, hızlı, ince, hassas hareketleri gerektiren el ve ayak kasları, özellikle de fleksör kaslardır.
Buna göre, beynin özellikle premotor ve supplementer bölgelerinden başlayan, bazal ganglionlar ve beyin sapına uğrayarak, medulla spinalise inen, retikulospinal, vestibulospinal, tektospinal ve anterior kortikospinal yollar, medulla spinalisin ventro-medialinde sonlanarak; ekstensör (aksial ve antigravite kasları) kasların ve motor nöronlarını innerve ederler. Filojenetik olarak daha eski olan bu ventro-medial sistem, insan ve hayvanda, kaba, gros, otomatik hareketleri (yürüme, koşma, postür ve pozisyonlar) integre eder. Filojenetik olarak daha yeni olan lateral sistem ise, kortikospinalis ve rubrospinalisden oluşur ve daha gelişmiş bir fonksiyon olan el ve parmakların istemli fleksiyon hareketlerini yönetir.
Lateral Sistem Yolları
Traktus Corticospinalis Lateralis (Pyramidal yol):
MOTOR FONKSİYONUN KORTİKAL SEVİYELERE AİT KONTROLU
MOTOR FONKSİYONUN KORTİKAL SEVİYELERE AİT KONTROLU
Serebral korteks, istemli hareketin planlanması ve gerçekleştirilmesi ile ilgilidir. Korteks; ekstra pyramidal motor yollar aracılığı ile, bazal ganglionlar, beyin sapı, serebellum, medulla spinalis gibi alt beyin bölgelerinin üzerinden otomatik ve refleks aktiviteyi, başlatır ve kontrol eder. Korteks; çok ince, ayrıntılı, hassas işler yapan el ve parmak kaslarına ait aktiviteyi pyramidal sistem ile kontrol eder. Pyramidal liflerin çoğu, bazal ganglionlar ve beyin sapına uğramadan, motor korteksden direkt olarak medulla spinalise iner veya kortikobulbar (corticonuclear) yolla baş ve yüze gider. Bu direkt lifler, aradaki sinaps sayısının azalmasından dolayı, aktiviteyi hızlandırır.
Motor Korteks
Sulcus Centralis’in önünde, frontal lobun arka kısmı motor korteksi oluşturur. Central sulkus’un arkasında parietal lobda ise somatik duyusal alan yer alır. Periferden gelen somatik duyular arasında motor harekette en çok rolü olan duyu, kas eklem ve tendonların o anki durumunu belirleyen ‘proprioception’ duyusudur.
Motor Korteks:
1- Primer Motor Korteks
3- Premotor Korteks
3- Supplementer Alan olmak üzere 3 bölümde incelenir. Her birinin kontrol ettiği kaslarla ilgili bir topoğrafik bir organizasyonu vardır.
Serebral korteks, istemli hareketin planlanması ve gerçekleştirilmesi ile ilgilidir. Korteks; ekstra pyramidal motor yollar aracılığı ile, bazal ganglionlar, beyin sapı, serebellum, medulla spinalis gibi alt beyin bölgelerinin üzerinden otomatik ve refleks aktiviteyi, başlatır ve kontrol eder. Korteks; çok ince, ayrıntılı, hassas işler yapan el ve parmak kaslarına ait aktiviteyi pyramidal sistem ile kontrol eder. Pyramidal liflerin çoğu, bazal ganglionlar ve beyin sapına uğramadan, motor korteksden direkt olarak medulla spinalise iner veya kortikobulbar (corticonuclear) yolla baş ve yüze gider. Bu direkt lifler, aradaki sinaps sayısının azalmasından dolayı, aktiviteyi hızlandırır.
Motor Korteks
Sulcus Centralis’in önünde, frontal lobun arka kısmı motor korteksi oluşturur. Central sulkus’un arkasında parietal lobda ise somatik duyusal alan yer alır. Periferden gelen somatik duyular arasında motor harekette en çok rolü olan duyu, kas eklem ve tendonların o anki durumunu belirleyen ‘proprioception’ duyusudur.
Motor Korteks:
1- Primer Motor Korteks
3- Premotor Korteks
3- Supplementer Alan olmak üzere 3 bölümde incelenir. Her birinin kontrol ettiği kaslarla ilgili bir topoğrafik bir organizasyonu vardır.
BEYİN SAPI VE RETİKÜLER FORMASYON
BEYİN SAPI VE RETİKÜLER FORMASYON
Beyin sapında bulunan bir kısım nöronlar, ‘Formatio Retikularis’i oluşturur. Retiküler formasyonun üst sınırında thalamus, hypothalamus, aşağıda medulla spinalis yer alır. Bu alandaki büyük nöronların fonksiyonları motor; küçük nöronların fonksiyonları duyusaldır.
Formatio Reticularis’in mid-pontil seviyeden itibaren üst bölgesini oluşturan pons ve mesencephelon bölgeleri kolaylaştırıcı (facilitatory) alan adını alır. Bu bölgeden medulla spinalise inen motor lifler, medulla spinalis alfa ve gama motor nöronlarını uyarır (excite eder). Retikuler formasyonun bu bölgesine ‘Retiküler Fasilitatör Alan’ denir. İstirahatte bu bölgeden gelen liflerin taşıdığı küçük voltajlar, uyarılma eşiği düşük bazı alfa ve gama motor nöronlarını (özellikle büyük motor üniteleri) uyararak; bunlara ait kas liflerinin hafif hafif kasılmasını ve dolayısı ile (kas iğcikleri ile beraber) kas tonusunu da sağlar. Korteksden bir hareket emri geldiğinde ise bu alanın deşarjları da artar.
Retiküler formasyonun fasilitatör alanında bulunan küçük duyusal nöronlar ise, kortekse, özellikle de prefrontal alanlara uzanan aksonlar gönderir ve korteksi uyarırlar. Bu lifler, ‘Reticular Activatory System, RAS’ı oluşturur. RAS lifleri kortekse çıkmadan önce talamus’a uğrar. Talamus beynin, o an için gerekli duyulara karşı dikkatini yönlendirir. RAS lifleri, ya talamusda genel (generalize) bir aktivasyon oluşturur ve beyinde genel bir uyanıklık, dikkat hali meydana gelir; ya da talamusun, görme, işitme, somatik duyularla ilgili çekirdeklerine giderek; korteksin belli duyulara karşı dikkatini arttırır. Ayrıca RAS üzerine korteksden gelen motor uyarıların da etkisi vardır. Buna göre motor hareketler beyni canlı ve uyanık tutar (sabah uykumuzun açılması için gerinmemiz gibi). Böylece RAS, çeşitli derecelerde, beynin uyanıklığını, dikkatini (alert
Beyin sapında bulunan bir kısım nöronlar, ‘Formatio Retikularis’i oluşturur. Retiküler formasyonun üst sınırında thalamus, hypothalamus, aşağıda medulla spinalis yer alır. Bu alandaki büyük nöronların fonksiyonları motor; küçük nöronların fonksiyonları duyusaldır.
Formatio Reticularis’in mid-pontil seviyeden itibaren üst bölgesini oluşturan pons ve mesencephelon bölgeleri kolaylaştırıcı (facilitatory) alan adını alır. Bu bölgeden medulla spinalise inen motor lifler, medulla spinalis alfa ve gama motor nöronlarını uyarır (excite eder). Retikuler formasyonun bu bölgesine ‘Retiküler Fasilitatör Alan’ denir. İstirahatte bu bölgeden gelen liflerin taşıdığı küçük voltajlar, uyarılma eşiği düşük bazı alfa ve gama motor nöronlarını (özellikle büyük motor üniteleri) uyararak; bunlara ait kas liflerinin hafif hafif kasılmasını ve dolayısı ile (kas iğcikleri ile beraber) kas tonusunu da sağlar. Korteksden bir hareket emri geldiğinde ise bu alanın deşarjları da artar.
Retiküler formasyonun fasilitatör alanında bulunan küçük duyusal nöronlar ise, kortekse, özellikle de prefrontal alanlara uzanan aksonlar gönderir ve korteksi uyarırlar. Bu lifler, ‘Reticular Activatory System, RAS’ı oluşturur. RAS lifleri kortekse çıkmadan önce talamus’a uğrar. Talamus beynin, o an için gerekli duyulara karşı dikkatini yönlendirir. RAS lifleri, ya talamusda genel (generalize) bir aktivasyon oluşturur ve beyinde genel bir uyanıklık, dikkat hali meydana gelir; ya da talamusun, görme, işitme, somatik duyularla ilgili çekirdeklerine giderek; korteksin belli duyulara karşı dikkatini arttırır. Ayrıca RAS üzerine korteksden gelen motor uyarıların da etkisi vardır. Buna göre motor hareketler beyni canlı ve uyanık tutar (sabah uykumuzun açılması için gerinmemiz gibi). Böylece RAS, çeşitli derecelerde, beynin uyanıklığını, dikkatini (alert
Amyotrophic Lateral Sclerosis
Amyotrophic Lateral Sclerosis
Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS): Kas zayıflığı ve atrofi ile karakterize, progressif (ilerleyici) bir hastalıktır. Genellikle 1-5 yıl içinde bütün istemli hareketler, yürüme, konuşma, yutma ve solunum fonksiyonlarında gerilemeler olur ve hasta solunum yetersizliğine bağlı olarak kaybedilir.
Hastalık duyuları, zeka ve bilişsel fonksiyonları etkilemediği için bilinç bozulmaz. 1936’da bu hastalığa yakalanan meşhur bir beyzbol oyuncusuna atfen Amerika’da bu hastalığa, Lou Gehrig hastalığı da denmektedir.
Kas zayıflığı ve paralizinin nedeni motor ünite hasarıdır. Özellikle medulla spinalis alfa motor nöronlarında ve bu nöronları ıinnerve eden kortikal motor nöronlarda dejenerasyon ortaya çıkar. ALS’nin esas sebebi bilinmemekle birlikte, küçük bir yüzdesinin genetik faktörlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Genetik olarak superoksit dismutaz, SOD (bir anti oksidan) sentezleten gende bir mutasyonun ortaya çıkması ile hücrelerde süperoksit radikali oluşmakta, bu reaktif oksijen metaboliti ise, hücrede toksisite ve geri dönüşümsüz bir hasar oluşturmaktadır.
Not: Süperoksit radikali O2-, hücrenin oksidatif metabolizması esnasında oluşan, negatif yüklü, toksik bir
Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS): Kas zayıflığı ve atrofi ile karakterize, progressif (ilerleyici) bir hastalıktır. Genellikle 1-5 yıl içinde bütün istemli hareketler, yürüme, konuşma, yutma ve solunum fonksiyonlarında gerilemeler olur ve hasta solunum yetersizliğine bağlı olarak kaybedilir.
Hastalık duyuları, zeka ve bilişsel fonksiyonları etkilemediği için bilinç bozulmaz. 1936’da bu hastalığa yakalanan meşhur bir beyzbol oyuncusuna atfen Amerika’da bu hastalığa, Lou Gehrig hastalığı da denmektedir.
Kas zayıflığı ve paralizinin nedeni motor ünite hasarıdır. Özellikle medulla spinalis alfa motor nöronlarında ve bu nöronları ıinnerve eden kortikal motor nöronlarda dejenerasyon ortaya çıkar. ALS’nin esas sebebi bilinmemekle birlikte, küçük bir yüzdesinin genetik faktörlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Genetik olarak superoksit dismutaz, SOD (bir anti oksidan) sentezleten gende bir mutasyonun ortaya çıkması ile hücrelerde süperoksit radikali oluşmakta, bu reaktif oksijen metaboliti ise, hücrede toksisite ve geri dönüşümsüz bir hasar oluşturmaktadır.
Not: Süperoksit radikali O2-, hücrenin oksidatif metabolizması esnasında oluşan, negatif yüklü, toksik bir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)